“Taşıma türleri ve hatları arasında eksiksiz bir bütünleşme sağlamak gibi bir görevimiz var”

Dünyanın en kalabalık 14. şehri olan, kendine has coğrafi ve topografik özellikleri ile tarih boyunca çok önemli bir merkez olmuş İstanbul’un ulaşımında Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri; İETT, çok önemli ve özel bir yere ve yaklaşık 150 yıllık bir geçmişe sahip. Bu özellikleri ve taşıdığı 8 milyonu aşan günlük yolcu, hat, durak otobüs ve personel sayısı, operasyonları ve kent içi yolcu taşımacılığını güncellemek için kullandığı yöntemler İETT’yi Türkiye ve Dünya’nın izlediği bir kurum yapıyor.   

İETT yeni teknolojileri günlük hayata taşıyan kurum olarak diğer kurumlara örnek oluştururken, başta kent içi otobüsler olmak üzere ulaşım endüstrisi ürünlerinin gelişimine, bilişimden trafik güvenliğine, inşaattan projelendirmeye, yönetim bilimlerinden toplum sağlığına kadar tüm birimleri etkiliyor. Otobüsler ve duraklar, yolculuklar kültürel kimliğin ve gelişmişliğin bir parçasını ve yansımasını oluşturuyor. 

Bu yıl kentin gündemine elektrikli kent içi ulaşım, akıllı şehir, şehrin ve ulaşımın daha güvenli, ekonomik, çevreci olması ile birlikte Covid’19 tedbirleri ve de salgın döneminin belirsizlik ve zorlukları da eklendi.

 

Yeni dönem yeni genel müdür

İETT’nin büyüklüğü ve önemi Covid’19 salgını sırasında bir kez daha ortaya çıktı. Bu dönemde İETT Genel Müdürlüğüne Alper Bilgili’’nin atandığı basın bülteni ile duyuruldu.  İETT’ye atanan kamu kökenli olmayan ilk genel müdür olan Alper Bilgili, öncesinde Türkiye’nin etkin, işletme modelleri ile dikkat çeken, filolarının öz mal ve toplam araç sayısının büyüklüğü ve yapılan sefer sayılarının yüksekliği ile öne çıkan uluslararası taşıma ve lojistik firmalarında genel müdürlük yapmış olan bir isim. İETT Genel Müdürü Alper Bilgili yönetimindeki genel müdürlük birimleri, daire başkanlıkları ve bunlarla birlikte garajlardaki teknik adamlar ile sahada sürücüler Covid 19’un oluşturduğu sorunlarla mücadele ediyorlar. Alper Bilgili çalışmalarını yasalar, İBB; İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İETT’nin stratejik planlamaları doğrultusunda, ‘her yolculuğundan memnun ve mutlu İstanbullular’ vizyonu ile yürütüyor. 

Alper Bilgili’yi Dünya kent içi yolcu taşımacılığının km taşlarının başlangıç noktalarından biri olan Beyoğlu’ndaki tarihi Füniküler Hattı (Tünel) üstündeki İETT Genel Müdürlüğü binasında ziyaret etme ve başarı dileme imkanı bulduk. Bu görüşmede Alper Bilgili’nin İETT ve kent iç ulaşım ile ilgili görüşleri ve çalışmaları hakkında dergimize şunları anlattı

ODTÜ İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Boğaziçi Üniversitesi’nde Ulaşım Mühendisliği konusunda yüksek lisans yaptım. İTÜ’de de işletme masterim var. İş hayatım ulaşım, nakliye, lojistik içinde geçti ve bu işin mutfağını bütün detaylarıyla biliyorum. 

 

“İETT, 1871 yılında faaliyetine başlamış çok eski bir kuruluş, atlı tramvaylara dayanıyor. 1930’lu yıllarda devletleştirilmiş. İETT’nin 30. genel müdürüyüm. Bu 30 genel müdür içinde özel sektörden bu göreve atanmış ilk kişiyim ki bugüne kadarki genel müdürlerin tamamı kamudan gelmişler. 

150 yıllık İETT, yeniliklerle yol alan bir hizmet geleneği. Amacım, yönetimini devraldığım bu köklü kurumu geleceğe taşıyıp, İstanbul’da yolcuların mutluğunun artmasına vesile olabilmek. İstanbul kentinin güzelliğini sağlamak.Gündemimiz, İETT’nin ve İBB’nin yasalar ve stratejik hedeflerle belirlenmiş görevlerini tüm zorluklara ve ekonomik şartlara rağmen en iyi şekilde yerine getirebilmek, günlük hizmetleri aksamadan sürdürmek. 

Göreve başlamam ile birlikte salgına karşı İETT’nin alacağı önlemler ve pozisyonlar, yapılacaklar arasında ilk sırada yer aldı. Sonrasında ise başta Metrobüs sisteminin mevcut hattını yenileyerek geliştirmek, otobüs hatlarını ise metro, deniz ulaşımı, Marmaray ile bütünleştirerek, taşıma türleri ve hatları arasında eksiksiz bir bütünleşme sağlamak gibi bir görevimiz var. 

  

Pandemi ve olası tedbirler 

Bu ölçüde bir salgın bizim ve dünyanın ilk defa karşılaştığı bir konu. Halk olarak, İETT olarak, dünya olarak ilk defa yaşadığımız bir süreç dolayısıyla salgının ilk fazını geçirdik diye düşünüyoruz. Önümüzde sonbahar dönemi var. Vatandaşlar izinlerden dönecek, belki okullar açılacak… Bugün toplu ulaşımda durum şu; pandemi öncesinde doluluk yüzde 100 der isek, şu anda 50 – 55 seviyesinde. Yaz bitince ekonomiyi kapatmayacaksak, sokağa çıkacaksak, sosyal izolasyon tedbirlerine baş vurmayacaksak, yolculuk sayıları daha da artacak. Hâlbuki şu an için bizim Valilik kararıyla uygulamak gayretinde olduğumuz bir doluluk sınırımız var. Önümüzdeki günlerde yolculuk talebinin daha da artacağını öngörüyoruz. 

Bu konuda yapılabilecek şeyler var, bunlar sadece İETT özelinde değil… İstanbul özelinde hatta ülke çapında uygulamamız gereken bazı düzenlemelere ihtiyaç var. Mesela bazı işler evden yapılmaya devam edilebilir. Evden çalışma modelini uzatılması veya kalıcı hale gelmesi sağlanabilir. İkincisi iş gitmenin zorunlu olduğu meslek dalları veya devam mecburiyeti olan okullarda mesailer kademelendirilebilir. 

Mesai kademelendirilmesi çok kritik. Çünkü toplu taşımada günlük akış içinde iki tane zirve dediğimiz dönem oluyor. Birincisi sabah, ikincisi akşam zirvesi… Sabah okula ve işe gidiliyor, akşam da okuldan ve işten dönülüyor. Mesaiyi kademelendirebilirsek iki saatte taşıyacağımız yolcuyu, dört saatte taşıyarak, araç içi yoğunluğu azaltabiliriz. 


Kent içi yolculukların sosyal boyutu

İstanbul öneminde, büyüklüğünde bir kentin kent içi taşımacılığının sosyal boyutları var; çalışma, eğitim, turizm gibi konularla bağlantısı ile ekonomiyle doğrudan etkileşim içinde. Turistler de dahil olmak üzere farklı dilleri konuşan ve farklı kültürlere sahip yolculara toplu taşıma hizmeti veriyoruz. Bizim amacımız İstanbul’da yolculuk yapan herkesin mutluluğunu artırmak.

  

Pandemi gelirleri azalttı, giderler arttı 

İETT yıllardır İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyetlerini sürdüren, kamu hizmeti yapan bir kuruluş. Pandemide vergi ve yolcu gelirlerinde önemli bir düşüş oldu. Ama İBB her daim İETT’yi destekliyor. 

İEET’nin yolcu gelirleri önemli ölçüde düştü. Buna rağmen İETT kamu kuruluşu olmanın, İstanbul halkına toplu ulaşım hizmeti veriyor olmanın sorumluluğu ile hareket etti. Kayıplar hizmet aldığımız Mavi ve Erguvan otobüsler için de söz konusu oldu. İBB, İETT’nin bir parçası olarak  onları da sübvanse etti.

Yeni sistem kurgusu

Filomuzda 12 m’lik solo ve 18-20 m’lik körüklü otobüsler var.

Biz şöyle bir sistem kurguluyoruz. Ana hat ve besleme dediğimiz hatlar var. Besleme hatlar, tali hatlardaki yolcuyu toplayıp bir ana aktarma merkezine getirecekler. Bu ana hatta çok kolay bir aktarma ile yolcu, başka bir ana hatta geçebilecek, sonrasında da ana hattan indikten sonra tekrar besleme hatta binip kapıdan kapıya ulaşım sağlamış olacağız. 

Bu, aynı zamanda Metrobüs, metro ve deniz ulaşımını da İETT’nin besleyeceği anlamına geliyor. 

Gelecek için en büyük hedefimiz tam entegre, teknolojiden en ileri düzeyde faydalanan ulaşım çözümlerini ortaya koyabilmek. Yolcu verilerinin toplanması ve değerlendirilmesinde bilişim teknolojilerini işimizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Hem araçlardaki hem de duraklardaki akıllı ulaşım sistemlerini artırmaya gayret edeceğiz. 

   

Elektrikli otobüse zaman var

Elektrikli otobüs için henüz biraz erken. Bir elektrikli otobüs yaklaşık 4 dizel otobüs değerinde. Bu otobüslerle ilgili teknik standartların netleşmesi, fiyatlarının oturması için belirli bir süre gerekiyor. Otobüs ile birlikte şarj altyapısı gibi yatırımlar ve bu yatırımlara yönelik standartların belirlenmesi ve yaygınlaşması, faydalarının işletme maliyetlerinde net olarak görülmesi gerekiyor.  Biz bu teknolojileri bir ar-ge mantığı içinde takip ediyoruz. Örnek uygulamaları, araç tasarım ve üretiminde ortaya çıkan teknik gelişmeleri gözlemliyoruz. 

   

Metrobüs ve gelecek

Metrobüs güzel bir sistem ve bu sisteme talep sürekli artıyor. Ancak mevcut model talebi karşılayamaz duruma geldi. Biz bu sistemde 550 aracı aşamıyoruz. Metrobüs hattında katarlanma dediğimiz sorun oluşuyor. Altyapıyı mevcut güzergahı kullanarak değiştirmeyi planlıyoruz. Değişimin taşımacılık modelinde olması gerekiyor. 

Körüklü otobüslerin ötesinde, aynı güzergahı kullanan, metrobüslerden daha uzun tramvay veya tren benzeri araçlarla yolcu taşımamız gerekiyor… Zor topografyada çalışılacağı için buraya raylı bir sistem de uygun değil. Ne yapılabilir? Lastik tekerlekli bir çözüm üzerinde çalışıyoruz. Uzakdoğu’da, Paris Metrosu’nda lastik tekerlekli tramvaylar kullanılıyor. Burada uygulanabilecek iki çözüm var; biri troleybüsler gibi yukardan elektrik alan kataner sistem, bir de elektriği yerden, üçüncü raydan alan bir sistem, bunları inceliyoruz. 

Metrobüs ile hattaki duraklar artık istasyon haline dönüştü. Aydınlatma, havalandırma, güvenlik giderleri daha az olan yüzey istasyonları oluştu. Bu İstasyonların salgında bazı avantajları ortaya çıktı. Yüzey taşımacılığı pandemiye daha uygun…

Araçların ise yüzde yüz elektrikli ve mümkünse de otonom yürüyen sistem olması üstünde çalışıyoruz. Sürüş destek sistemlerinin maksimum olduğu bir yapı düşünüyoruz. 

Araç uzunluklarını artırmayı öngörüyoruz. Şu an pik saatlerde 15 saniyeye kadar düşen araç geçiş frekansını 90 saniyeye, araç uzunluğunu ise 100 metrelere çıkarmayı tasarlıyoruz. Bu, daha çok yolcu taşıyan daha ekonomik daha çevreci daha güvenli araçlar anlamına geliyor. Bu sistemin avantajı metroya göre daha kısa sürede hayata geçirilebilecek olması. Tamamı iki yıl içinde bitirilebilir.  

İETT olarak biz, köklü ve büyük bir kuruluş olduğumuzdan, gerek dünya ölçeğindeki büyüklüğümüz gerekse yurt içindeki büyüklüğümüz sayesinde sektördeki eğilimleri yönlendiren bir geleneğe sahibiz. Yeni metrobüs sistemi de oluştuğunda İETT, Dünya ulaşım sistemi için yeni bir çözüm ve alternatif ortaya çıkarmış olacak. 

Bütün projelerde yurt içinde kendi insanımızın ürettiği ürünleri tüketme, kullanma tercihimiz de var. İETT olarak üretime ve teknolojik gelişmeye daha fazla katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. 

 

  

  

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

    

  

    

  

 

Haber Alt Paylaş

Benzer yazılar